oyku1
BABAMI İSTİYORUM
 

Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki
çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.
Çocuk babasına, "Baba bir saatte ne kadar para
kazanıyorsun" diye sordu... Zaten yorgun gelen
adam, "Bu senin işin değil" diye cevap verdi.
Bunun üzerine çocuk "Babacım lütfen, bilmek
istiyorum" diye üsteledi. Adam "İllâ da bilmek
istiyorsan 20 milyon" diye cevap verdi. Bunun
üzerine çocuk "Peki bana 10 milyon borç
verir misin" diye sordu. Adam iyice sinirlenip,
"Benim senin saçma oyuncaklarına veya
benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi,
derhal odana git ve kapını kapat" dedi.
Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.
Adam sinirli sinirli "Bu çocuk nasıl böyle şeylere
cesaret eder." diye düşündü. Aradan bir saat
geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve
çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını
düşündü, "Belki de gerçekten lazımdı"...
Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı...
Yatağında olan çocuğa, "Uyuyor musun" diye
sordu. Çocuk "Hayır" diye cevap verdi...
"Al bakalım, istediğin 10 milyon. Sana
az önce sert davrandığım için üzgünüm.
Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim" dedi...
Çocuk sevinçle haykırdı, "Teşekkürler
babacığım"... Hemen yastığının altından
diğer buruşuk paraları çıkardı. Adamın
suratına baktı ve yavaşça paraları saydı.
Bunu gören adam iyice sinirlenerek, "Paran
olduğu halde neden benden para istiyorsun?...
Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak
vaktim yok" diye kızdı... Çocuk "Param vardı
ama yeterince yoktu " dedi ve yüzünde
mahcup bir gülücükle paraları
babasına uzattı; "İşte 20 milyon...
Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım?..."

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET

Nick adında bir demiryolu isçisinin öyküsü bu. Nick güçlü, sağlıklı bir işçi manevra sahasında çalışıyor. Arkadaşlarıyla ilişkisi iyi ve işini iyi yapan güvenilir bir insan. Ne var ki, kötümser biri, her şeyin kötüsünü bekler ve başına kötü şeyler geleceğinden korkar.
Bir yaz günü,tren isçileri,ustabaşının doğum günü nedeniyle bir saat önceden serbest bırakılırlar.Tamir için gelmiş olan ve manevra alanında bulunan bir soğutucu vagonun içine giren Nick,yanlışlıkla içerden kapıyı kapatır,kendini soğutucu vagona kilitler.Diğer işçiler Nick'in kendilerinden önce çıktığını düşünürler.Nick kapıyı tekmeler,bağırır,ama kimse duymaz,duyanlar da bu tür seslerin sürekli geldiği bir ortamda olduğu için pek kulak vermezler.Nick burada donarak öleceğinde korkmaya başlar.Eğer buradan çıkmazsam, burada kaskatı donacağım, diye düşünmeye başlar.İçerde yarısı yırtılmış bir karton kutunun içine girer.Titremeye başar. Eline geçirdiği bir kağıda karısına ve ailesine son düşündüklerini yazar: Çok soğuk, bedenim hissizleşmeye başladı.Bir uyuyabilsem!Bunlar benim son sözlerim olabilir?
Ertesi günü soğutucu vagonun kapısını açan işiler, Nick'in donmuş bedenini bulurlar. Üzerinde yapılan otopsi, onun donarak öldüğünü göstermektedir. Fakat bu olayı olağanüstü yapan, soğutucu vagonun soğutma motorunun bozuk ve çalışmıyor olmasıydı. Vagonun içindeki ısı 18 C idi, ve vagonda bol hava vardı.
Nick'in korkusu,kendini gerçekleştiren bir kehanet oluşturmuştu.
 
Toplam 135427 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol